Gebelerde Antenatal Bakım Alma Durumu ve Antenatal Bakım ile Depresyon Belirtileri Arasındaki İlişkinin Değerlendirilmesi
DOI:
https://doi.org/10.15511/tahd.20.00413Anahtar Kelimeler:
prenatal bakım- gebelik- depresyonÖz
Amaç: Çalışmamızın amacı, son trimester gebelerin antenatal bakım (AB) alma durumlarını ve antenatal bakım parametreleriyle depresyon belirtileri arasında bir ilişki olup olmadığını saptamaktır.
Yöntem: Araştırma kesitsel tanımlayıcı niteliktedir ve Eylül 2018 ile Ocak 2019 tarihleri arasında Karadeniz Teknik Üniversitesi Tıp Fakültesi Farabi Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Kliniği’nde yapılmıştır. Çalışmaya polikliniğe başvuran gönüllü, herhangi bir kronik hastalığı olmayan, yardımcı üreme teknikleriyle gebe kalmamış ve daha önce majör depresyon geçirmemiş 135 son trimester gebe dâhil edilmiştir. Katılımcılara Sağlık Bakanlığı’nın doğum öncesi bakım yönetim rehberi baz alınarak hazırlanmış ve katılımcıların antenatal bakım alma durumlarını ve sosyodemografik özelliklerini değerlendiren, 52 sorudan oluşan bir anket ve Beck Depresyon Ölçeği (BDÖ) yüz-yüze görüşme tekniği ile uygulanmıştır. Antenatal bakım alma durumu ile ilgili sorulan sorulara verilen her “evet” yanıtı “1 puan” ve her “hayır” yanıtı “0 puan” olarak puanlandırılmış ve 15 puan üzerinden “danışmanlık puanı” ve 24 puan üzerinden de “yapılan işlemler puanı” hesaplanmıştır.
Bulgular: Çalışmaya katılan gebelerin yaş ortalaması 30,2±5,4 yıldı. Gebelerin %98,5’i (n=133) ilk 14 hafta içinde doktor kontrolüne gelmişti. Sadece 2 gebenin toplam vizit sayısı 4’ün altındaydı. Gebelerin %72,6’sı (n=98) haftasına göre yeterli sayıda vizite gelmişti. Gebelerin danışmanlık puanı ortalaması: 7,8±4,1 ve yapılan işlemler puanı ortalaması ise 18,6±2,6 olarak bulundu. Gebelerin en fazla danışmanlık aldığı konu %79,3 (n=107) ile ilaç kullanımı, en az danışmanlık aldığı konu ise %25,9 (n=35) ile ağız ve diş sağlığı idi. Gebelerin tamamına idrar ve kan tahlili yapılmış ve ultrasonografi (usg) bakılmıştı. En az yapılan işlem %10,4 (n=14) ile meme muayenesi idi. Gebelerin %27,4’ünün (n=37) depresyon belirtileri gösterdiği görüldü. BDÖ puanı ile toplam vizit sayısı (p=0,843), danışmanlık puanı (p=0,108) ve yapılan işlemler puanı (p=0,166) arasında istatiksel olarak anlamlı ilişki saptanmazken, yeterli bakım aldığını düşünme ile BDÖ puanı arasında anlamlı ilişki saptanmıştır (p=0,026).
Sonuç: Çalışmamızda gebelerin çoğunun işlem ve vizit sayısı olarak yeterli antenatal bakım aldığını ancak danışmanlık hizmetlerini yeterince alamadıklarını ve yeterli bakım aldığını düşünme ile depresyon belirtileri arasında anlamlı ilişki olduğunu saptadık. Bu bulgular gebe bakımından primer sorumlu olan birinci basamak hekimlerine yol gösterebilir. Bu açıdan antenatal bakım hizmetlerinin geliştirilmesine yönelik çalışma ve projelere ihtiyaç vardır.