Hemşirelik hizmetlerinde çalışanların aşıyla önlenebilir hastalıklara karşı bağışıklık durumlarının araştırılması
DOI:
https://doi.org/10.15511/tahd.19.00457Anahtar Kelimeler:
Sağlık çalışanı- farkındalık- bağışıklama- mesleki maruziyet- taramaÖz
Amaç: Sağlık çalışanları, enfeksiyonla karşılaşma ve enfeksiyonun özellikle duyarlı hasta grubuna bulaşı açısından büyük bir risk taşımaktadır. Bu bakımdan aşılanma bu meslek grubunda kritik önem arz etmektedir. Bu çalışmada, hastanemizde hemşirelik hizmetlerinde çalışan ve kurum hekimliğince sağlık taramasına katılan bireylerin aşıyla önlenebilir hastalıkların bağışıklık düzeyleri incelenmiş, hepatit, tetanoz ve grip aşısı öyküleri sorgulanmış ve sonuçları branşlara göre kategorize edilerek hemşirelerin bu konudaki bilinç düzeyinin belirlenmesi amaçlanmıştır.
Gereç ve Yöntem: Haydarpaşa Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde 2018 yılında çalışmakta olan ve verileri yeterli olan hemşirelerin sağlık taraması esnasında bakılmış olan hepatit A, hepatit B, kızamık, kabakulak, rubella antikor değerleri ile; kulak burun boğaz ve pediatri bölümlerinde çalışanların varicella seropozitifiği araştırılmıştır. Hepatit A ve B, tetanoz, grip aşısı öyküleri taramada kullanılan formdaki beyanları dikkate alınarak kaydedilmiştir. Sonuçlar, yaş grupları ve çalıştıkları birimlere göre karşılaştırılarak analiz edilmiştir.
Bulgular: Hastanemiz kurum hekimliğinde dosyaları bulunan 214 hemşirenin 79’u dahili branşlarda, 84’ü cerrahi branşlarda, 17’si yoğun bakım ve palyatif bakım servisinde, 202si acil serviste, üçü diyaliz ünitesinde ve kalan 11 kişi idari birimde çalışıyordu. AntiHBsIgG 209’unda (%97,7) pozitifti ve bunların 12’si, (%5,6) doğal bağışıktı. AntiHAVIgG ise 111 kişide (%51,9) pozitif bulundu. 112 (%52,3) kişi tetanoz aşısı yaptırmıştı fakat 49 kişi (%22,9) aşılanma durumunu bilmiyordu. Tetanoz aşısı olanların %41,96’sı dahili, %41,07’si cerrahi bölümlerde, %6,25’, yoğun bakım ve palyatif servisinde ve %7,14’ü acil servislerde çalışıyordu. Kızamık-kızamıkçıkkabakulak aşısı olduğunu belirten 208 kişi olup bunların üçünde rubella IgG, dokuzunda kabakulak IgG ve 20’sinde kızamık IgG negatif bulundu. Hepatit B açısından seropozitif olanlardan 70 kişi (%32,71) cerrahi branşlarda, endoskopi ünitesinde ve ameliyathanede, 77 kişi (%35,98) dahili branşlarda ve polikliniklerde, dört kişi (%1,86) diyaliz ünitesinde, 19 kişi (%8,87) acil serviste ve 16 kişi (%7,47) hastayla ve ona ait materyalle temas etmeyen idari bölümlerde görev yapmaktaydı. Genel seropozitiflik yüzdelerine bakıldığında bireylerin tetanoz ve hepatit A yönünden bağışıklık yüzdeleri; hepatit B ve kızamık-kızamıkçık-kabakulak yüzdelerine göre anlamlı olarak düşüktü (p<0,05).
Sonuç: Aşılanma hem mesleki maruziyet hem de hastaların korunması bakımından büyük önem taşımakla beraber halen sağlık çalışanları tarafından göz ardı edilebilen bir önlemdir. Riskli birimler başta olmak üzere geniş çaplı taramalarla immünizasyon düzeyinin belirlenmesi ve sağlık çalışanlarının aşılama hakkında bilinçlendirilmesi faydalı olacaktır.