COVID-19 Pandemisi ve sağlık çalışanları: Yaşatmak mı yaşamak mı?
DOI:
https://doi.org/10.15511/tahd.20.00353Anahtar Kelimeler:
COVID-19 pandemisi- birinci basamak- aile hekimi- sağlık çalışanlarıÖz
31 Aralık 2019’da Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Çin Ülke Ofisi, Çin’in Hubei eyaletinin Wuhan şehrinde etiyolojisi bilinmeyen pnömoni vakalarını bildirmiştir. 7 Ocak 2020’de etken daha önce insanlarda tespit edilmemiş yeni bir koronavirüs (2019- nCoV) olarak tanımlanmıştır. Daha sonra 2019-nCoV hastalığının adı COVID-19 olarak kabul edilmiş, virüs SARS CoV’e yakın benzerliğinden dolayı SARS-CoV-2 olarak isimlendirilmiştir. Dünya Sağlık Örgütü, COVID-19 salgınını 30 Ocak’ta “uluslararası boyutta halk sağlığı acil durumu” olarak sınıflandırmış, ilk salgının başladığı Çin dışında 113 ülkede COVID-19 vakalarının görülmesi, virüsün yayılımı ve şiddeti nedeniyle 11 Mart’ta küresel salgın (pandemi) olarak tanımlamıştır. Bir pandemi sırasında, birinci basamak, salgınla mücadelenin ön safını oluşturur. Salgın sırasında hastaların semptomları, kaygıları ve soruları ile ilgilenir. COVID-19 salgını, WONCA tarafından tanımlanmış olan ve 2005 ve 2011’de revize edilen aile hekiminin çekirdek yeterlilikleri için de bir sınav olmuştur. Dünyada halen konfirme edilmiş COVID-19 vaka sayısı 28.698.681 olup 920.530 ölüm meydana gelmiştir. Ülkemizde ilk COVID-19 vakası 11 Mart 2020’de tanımlanmıştır. Bugün 12 Eylül 2020 itibarı ile ülkemizde 288.126 konfirme edilmiş vaka ve 6.951 ölüm bildirilmiştir. Sağlık çalışanlarının kaybedilmesi pandemi sırasında dünyadaki en önemli sorunlardan biri haline gelmiştir. Pandemi sırasında 79 ülkede 3000’den fazla sağlık çalışanının COVID-19 nedeniyle hayatını kaybettiği tahmin edilmektedir. Türkiye’de 12 Eylül 2020 tarihi itibarı ile 85 sağlık çalışanı COVID-19 nedeniyle hayatını kaybetmiş olup 41’i (%48.2) hekimdir. Bu derlemede, COVID-19 pandemisi ile ilgili güncel durum ve hayatını kaybeden sağlık çalışanları ele alınmış ve uluslararası sağlık kuruluşlarının önerilerine yer verilmiştir.